Akersoy, şikayetçinin taşıdığı bayrağın Suudi Arabistan bayrağı olabileceğini düşündüğünü ifade ederek “Pişmanım. Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum” dedi. Mahkeme, Akersoy hakkındaki yurt dışı yasağını kaldırarak dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar verdi.
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, , tutuksuz sanık Ege Akersoy gelirken, şikayetçi İsmail Aydemir katılmadı.
Sanık Ege Akersoy kimlik sorgusunda elektrik mühendisliği mezunu ve öğrenci olduğunu, çalışmadığından herhangi bir geliri olmadığını söyledi. Akersoy, “31 Aralık günü arkadaşımda kalmıştım. Sabahında vapurla Kadıköy’den Karaköy’de geldim. Haliç metro civarında şikayetçi ismail Aydemir’i gördüm. Elinde yeşil üzerinde Arapça yazılı bayrak vardı. Suudi Arabistan bayrağı olabileceğini düşündüm. Bu olay öncesinde Suudi Arabistan’da oynanmak istenen Galatasaray-Fenerbahçe maçında ülkemizin kurucu önderinin isminin anılmasından ve İstiklal Marşının okutulmasından rahatsız olmalarından dolayı ben bu bayrağın Türkiye içinde dolandırılmasından rahatsız oldum. Ayrıca 12 askerimizin şehit olmasından dolayı ülkemizde sadece Türk bayrağı dalgalandırılması gerektiğini düşündüm. O gün tesadüfen denk geldiğim müştekiye ‘Sen Türk değil misin? Şu an hassas zamanlardayız, şehitlerimiz varken Türk bayrağının taşınması daha doğru’ dedim. O da ‘Sanane istediğim bayrağı taşırım’ dedi. Ardından bana doğru yaklaştığı sırada bana vuracağını düşünerek kendimi koruma dürtüsüyle kendisine bir kez yumruk attım. Pişmanım. Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. Bu olay müştekiyle aramızda münferiden yaşanmış bir olaydı böyle de kalması gerekirdi.” dedi. Akersoy, müştekiye yönelik “Tam bir Arap sevici Arap kültürünü savunuyor” tarzı sözler söylediğini hatırlamadığını belirtti.
Akersoy’un avukatı Ali Öztürk ise “Suçun maddi ve manevi unsurları oluşmamıştır. Halkın bir kesimin aşağılamak gibi bir durum yoktur. Bir anda gelişen münferit bir olaydır” diyerek beraat talep etti.
“ŞİKAYETİMİZ DEVAM ETMEKTEDİR”
İsmail Aydemir’in hasta olduğu için duruşmaya gelemediğini belirten müşteki avukatı Deniz Alp İmamoğlu ise “Şikayetiniz devam etmektedir. Savunmaları suçtan kurtulmaya yöneliktir. Müvekkilin kendisine yönelik bir hareketi olduğunu söylemiş o yüzden yumruk attığını söylemiştir. Ancak müvekkilimde skolyoz denilen omurga eğriliği rahatsızlığı vardır. Bu yüzden yaşı ve fiziki durumu dikkate alınarak yumruk atma imkanı olamaz. Müvekkil olayda yaralanmıştır. Müvekkilin elindeki bayrak yasa dışı mıdır, illegal ifadeler mi vardır, terör örgütünün siması mı vardır, hayır. Müvekkilimin taşıdığı bayrak tabut üzerine konulan tevhid bayrağıdır. Müvekkilin katılma sebebi Filistinlilere yapılanlara karşı gelmek için olduğu gibi, 12 şehidimize rahmet okutmaktır” diyerek sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Diğer şikayetçi avukatı ise müvekkilinin bayrağı miting alanındaki seyyar satıcıdan aldığını, ayrıca Türk bayrağı da taşımakta olduğunu ifade ederek sanığın cezalandırılmasını istedi.
“OLAYI BURAYA GETİREN MEDYAYA YANSIMASI VE SOSYAL LİNÇTİR”
Savcı, dosyanın mütalaa için kendisine verilmesini istedi. Söz alan sanık avukatı Ali Öztürk, “Olayın, bayrağın illegal olup olmamasıyla ilgisi yoktur. Müvekkilimin, müştekinin hastalıklarını bilmesi mümkün değil, aralarında itişme olduğunu kendini koruma maksatlı hareket ettiğini söylemiştir. Olayı buraya getiren medyaya yansıması ve bir nevi sosyal linçtir. Müvekkilim bayrak da ne yazdığını bilmiyordu. Bayrak da ne yazdığını müşteki de olaydan önce bilmiyordu” şeklinde konuştu.
YURT DIŞI YASAĞI KALDIRILDI
Mahkeme, dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesine karar verdi. Sanık hakkındaki yurt dışı yasağının kaldırılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı 19 Şubat’a erteledi.
“EL ÖPÜP BAYRAĞA SAYGI GÖSTERİSİNDE BULUNSAYDI UZLAŞMAYA HAZIRDIK”
Şikayetçi avukatı Deniz Alp İmamoğlu duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklama yaparak müvekkilinin taşıdığı bayrağın, yasadışı bir bayrak olmadığını belirtti. İmamoğlu, müvekkilinin uğradığı saldırının kabul edilemez olduğunu söyleyerek “Böyle bir saldırının düşünce ve ifade özgürlüğüne yapıldığını düşünüyoruz. Sanığın cezalandırılmasını talep ettik. Sanık herhangi bir şekilde uzlaşmaya yanaşmadı. Biz müvekkilden el öpüp özür dilendiğinde uzlaşmaya açıktık ve bayrağa bir saygı gösterisinde bulunulduğunda uzlaşmaya hazırdık. Sanık bunu kabul etmedi” dedi.
İDDİANAME
Fatih’te 1 Ocak sabah saatlerinde yapılan ‘Şehitlere rahmet, Filistin’e destek, İsrail’e lanet’ mitingine katılan İsmail Aydemir elinde Kelime-i Tevhid Bayrağı ile yürümüştü. Ege Akersoy, Haliç metrosu civarında tesadüfen karşılaştığı Aydemir’e “Sen Türk değil misin” dedikten sonra yumruk atmıştı. Gözaltına alınan Akersoy tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
İddianamede Ege Akersoy’un kamuya açık alanda Filistin’de yaşanan olayları protesto etmek için toplanan grupta yer alan ve üzerinde Arapça ifadeler bulunan bayrağı taşıyan İsmail Aydemir’e “Sen tam bir Arap sevicisisin… Arap kültürünü savunuyor” şeklinde söylemler ile halkın sosyal sınıf, ırk veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği belirtildi. İddianamede, şüpheli Akersoy’un “Basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde kasten yaralama” ve “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlarından toplam 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapsi istendi.Akersoy, iddianamenin kabul edilmesinin ardından yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi.